Hayatın tek amacı deneyimlemek ve
keyif almaktır..
Gülümsediğiniz, zevkten dört köşe olduğunuz, umutla geleceğe
baktığınız, sevgi ile birine sarıldığınız, yüreğinizin pır pır ettiği her an,
Tanrı’nın içinizde olduğunu bildiğiniz anlardır. Depresyona girdiğiniz, yoksul
olduğunuz, mutsuzluktan kendinizi öldürecek gibi hissettiğiniz her an ise,
Tanrı’nın uzaklarda bir yerlerde olduğunu sandığınız anlardır.
EVREN NASIL
ÇALIŞIR?
Bize düşen tek görev, otomatik pilota gideceği rotayı söylemek.
ENERJİ.. Evet evren ile aramızdaki konuşma dilinin adı
enerjidir.
Pozitif mi negatif mi yayın yaptığınıza karar veren
sizsiniz. Evrende hiçbir şey sizin frekansınızı değiştirme gücüne sahip
değildir…
Evrendeki her şey enerjiden meydana gelmiştir.
Enerji
yayan varlıklar olarak aslında bir MIKNATIS gibi çalışıyoruz. Yayın yaptığınız
frekansa UYGUN frekanslarda yayın yapan her insanı her olayı, her ortamı
kedimize bir mıknatıs gibi çekiyoruz. ÇEKİM YASASI İŞTE BUNDAN İBARETTİR.
A noktasında enerjiniz “Sahip olmama halinden” yayıp
yaparken, B noktası “Sahip olma halinden” yayın yapmaktadır.
-
İstediğim şey olmuyor..
-
-Çok farklı bir şekilde oluyor
En önemli etken, enerjinizin nereden yayın yaptığını tam
olarak anlayamıyor olmanız.
Evren sizin için çalışıyor.. Rüşvet vermenize gerek yok.
Sadece isteyin, o yerine getirecektir, ama isterken evrenin konuştuğu dili
konuşmak zorundasınız.. Yani ÇEKİM YASASINI…
Adam oldukça uyanıktır ve cine şöyle der:
-
Hayatta her istediğimi yapabilme, düşündüğüm her şeyi
gerçekleştirebilme gücü istiyorum ve bu gücün hiç bitmemesini diliyorum..
-
Cin kısa bir süre duraklar ve adama “Zaten sizde olan
bir gücü size veremem” der.
Enerjinin bizim anlayabileceğimiz bir hale çevrilmesi, zaten
yaradılıştan var olan DUYGU ile ölçülüyor. Hissettiğiniz bütün duygular,
enerjinizin elle tutulabilir hale dönüşmesinden başka bir şey değil.. Her gece
hangi frekans ile yatağa girdiyseniz, sabah aynı frekansla kalkarsınız.
KELİMELERİN ÖNEMİ
Düşünceleriniz hayattaki gerçekliğinizi yarattığına göre, ne
düşündüğünüzü çok iyi bilmeniz gerekiyor.
Evren benim enerjimi okur. Benim İSTEDİĞİMİ, DÜŞÜNDÜĞÜMÜ
veya SÖYLEDİĞİMİ sandığım şeyi değil, enerjime ait olanı bana veriyordu.
EGO sadece kendiniz ve hayatla ilgili edindiğiniz “gizli düşünceler”
hepsi bu.. bunlarda çocukluk yıllarında olan olaylarda bizim hissettiğimiz
durumlardır.. Ekmek yerken annenin diğer çocuğun elini tutması.. Oturan düşünce
“kadınların elini bırakırsan başkasına giderler” EGO sizin küçük yaşlardaki
halinizdir…
Bir kutudan diğerine geçmek için, önce içinde bulunduğunuz
kutunun varlığını, sınırlarını, nasıl göründüğünü tanımlamanız gerek. Sonra da,
yani yaratmak istediğiniz kutunun nasıl göründüğünü, o gerçekliğin nasıl
olmasını istediğinizi tanımlamalısınız. Son olarak ise, yeni kutu hakkında ve
sonrasında sizi bekleyen yeni gerçeklik hakkında heyecanlanmanız lazım.
Bir kutudan diğerine geçmek istediğiniz zaman
gerçekleşebilecek üç durum vardır.
1- Ego,
sizin değişime olan isteğinizi, hevesinizi gördüğü an, sizi ciddiye alacak ve sizi eski kutuda
tutmak için eskisinden daha büyük bir çaba harcayacaktır. Yani korkularınız,
kafanızın içindeki o küçük ses iyice yükselmeye başlayacak.
2- Evren
yeni gerçeklik seçiminizle yeni kutunuzla ilgili, doğru yolda olduğunuza dair,
size ufak sinyaller göndermeye başlayacak.
3- Ya
da hiçbir değişim olamayacaktır. Bu da sizin henüz yeni kutu yeni gerçeklik
için ciddi bir seçim yapmadığınızın göstergesidir.
1- Kafanızda
yarattığınız “en kötü ihtimal senaryosu”nun aslında o kadar da kötü olmadığını
kabul edin.
2- Aslında
yeni kutunuza geçememeniz olasılını kabullenmek.
Sadece EGO geçmişte ve gelecekte yaşar. Bu durumda yani anda
durabildiğinizde, EGO otomatikman devre dışı kalır çünkü ego, ANDA var olamaz.
- Yok kız arama oğlanı sonra çok şımartırsın.
- Ne zaman şımartıyoruz.. Gelecekte.. EGO
Bu durumda, yani anda durabildiğinizde EGO otomatik olarak
devre dışı kalır çünkü ego, ANDA var olamaz. Egonuzun sizi ikna etme taktikleri
her zaman geçmiş yada gelecek endekslidir. Hatta, gelecek yada geçmiş, on
dakika öncesi veya bir dakika sonrası bile olabilir.
ANI yaşayamadığınız, geçmişte, gelecekte yada aynı anda
ikisinde olduğunuz her an egonuzdan etkilendiğinize göre ve EGO sadece korku
ile var olabildiğine göre, ANDA durmadığınız her saniye, korku sizin dominant
duygunuzdur. Şımartırsan sonra gelecekte tepene çıkar KORKUSU…
Yani sizi pozitif tutan her anınızda, ANDA yaşıyorsunuz.
Geçmiş, gelecek zaman, sizin için negatif anlamını yitirdiğinde, sadece o AN
var olanlarla tatmin olduğunuz, gülümsediğiniz, şükrettiğiniz her an ANDA
yaşıyorsunuz.
DENKLEMİ ŞÖYLE
KURULIM:
Evren size, istediğiniz her şeyi sağlamak ZORUNDA.
İstediğiniz şeylerin
içine KORKU yu kattığınızda, kedi kendinize DİRENÇ göstermeye başlıyorsunuz ve evren sizin
gösterdiğiniz DİRENCE de saygı duymak zorunda.
Yaşam aynı şekilde
işler. Evreni garsonunuz olarak görün. Siz ne ısmarlarsanız, o servis
edilecektir. O andan itibaren kesin olarak bilirsiniz ki, ürün kapınıza kadar getirilecektir.
Bu arada siparişi kimin aldığı postaya kim verecek gibi konularla asla
ilgilenmez ve düşünmezsiniz.. Evrene sipariş verdikten sonra başlarız kara kara
düşünmeye.. ya olmazsa ya gerçekleşmezse diye.. Rahat bırakın EVREN İŞİNİ
YAPSIN.. Nasıl yapılacağını kendisi biliyor… Bir kere söylemeniz yeter. Koskoca
Evren bu aptal değil. Sadece siparişinizin kapıya teslim edileceğine inanın.
Evren sizin kafanızdaki plana göre yapmayabilir. Kendi kafasına göre sizi size
en uygun şekilde, hedefe doğru taşıyor zaten. Enerjinizi aynı tutun asla
değiştirmeyin.
Bir şey istediğiniz zaman nasıl elde edeceğine değil (sahip
olmama hali) hepsini Sahip olma Haline yoğunlaştırdım… Evrene neyi nasıl
yapması gerektiğini dikte etmeyi bırakın.
NASİL İSTENİR?
Siz bir şey istediğinizde paketlenip kapıya gelinip zile
basıldığında acaba siz kapının sesini duyuyor musunuz? Seldeki adam hikayesi “Neden beni
kurtarmadın helikopter ve sandalları kim
gönderdi sanıyorsun”
NE İSTİYORSUN?????????????????
KENDİNİZ İÇİN İSTEYİN……
BİRŞEYİ İSTEMEYİ REDDETMEK, O ŞEYE SAHİP OLMAMAYI İSTEMEK
DEMEKTİR?
İstediklerinizi elde etmek için “İstediğiniz şeye ait olmak”
gibi bir kural varmış…
Gülmek istiyorum
- Gülmüyorum
On lira istiyorum -
10 liram yok
Sigara istiyorum
- Sigaram yokJ))
Bir şeyi istediğiniz zaman onun hali hazırda sizde
olmadığının bütün sinyallerini evrene gönderiyorsunuz. Çünkü ancak bizde
olmayan bir şeyi istersiniz..
Bir şey ısmarladığınız zaman henüz elinize geçmemiş olsa da
artık sahip olduğunuzu bilmenin huzuru içinde günlerinize devam edersiniz. İşte
bu, henüz sahip olmadan, sahip olmuş gibi yaşamaktır. Diğer bir deyişle
buna “MİŞ MUŞ” gibi yapmak da diyebiliriz. İstediğin şu
an gerçek olsaydı böyle mi otururdun, duygusal dünyan şu an olduğun gibi mi
olurdu????? O zaman önce istediğin gerçekleştiğinde nasıl bir hal alacaksan
öyle bir durumda o kişi olmak zorundasın…J Başarılı bir oyuncu
olmadan, sanki OLMUŞ gibi nasıl hissedebilirdim yahu?
Önce istediğini söylediğin şeyi elde etmiş kişi haline gel,
sonra zaten istediğin otomatik olarak senin olacak” dedi… Okulda kalmayan ben sahnede yatıp kalkmaya
başlamıştım… Amerika’ya gitmiş kadar okulu bitirmiş kadar mutlu, heyecanlı ve
hevesliydim.
Dominant duygunuz, “Hayalinizin gerçekleşmesi ihtimalinin
sizde yarattığı heyecan mı yoksa gerçekleşmeme ihtimalinin sizde yarattığı
korku, üzüntü ve sıkıntı mı?? EN önemlisi bu
Sabah kalktığınızda, hayallerinizi düşünüp gülümseyerek mi
güne başlıyorsunuz yoksa etrafınıza bakıp hala gerçekleşmediklerini görüp buruk
bir şekilde mi kalkıyorsunuz?
İstediğiniz şeye mi yoksa onun olmaması ihtimaline mi
aitsiniz?????????????
DÜŞÜNCE NASIL
GERÇEĞE DÖNÜŞÜR??
İlk düşünce aklınıza
geldiğinde suya ilk taşı atmış sayılıyorsunuz artık (sahip olmama hali)… zaman
geçtikçe düşüncelerinizde yavaş yavaş netlik başlıyor. Negatif ve pozitif
taraf.. ikisi de aynı doğrultuda ilerliyorlar.. hangisinin üzerinde daha fazla
durursanız o sonuçla karşılaşacaksınız.
ÖRNEK:
1. Sahip
olmama hali… Param yok.
2. İlk
düşünceler.. Daha fazla para kazanma hali
3. Düşüncelerde
netlik: nasıl kazanılacağı, neler
yapılacağı.
Halkanız büyümeye başladı.
Düşüncelerde netlik kısmına geçiyorsunuz.. Daha fazla para nasıl kazanacağınızı
ve o para ile neler yapabileceğinizi düşünmeye başlıyorsunuz.. İşte buralarda
bir yerler de evren size göz kırpmaya başlıyor. Bunları daha net okumaya
başladıkça nerede olduğunuzu daha iyi anlayacaksınız..
4. Evrenin
göz kırpışları.. Size para kazanma konusunda nerede olduğunuzu gösteriyor.
5. Evlere
servis.. ısmarladığınız kapınızda.. Ama negatif ama pozitif.
Yol boyunca bizi negatife itecek 2 önemli neden.
- Ego
- En yakın arkadaşlar ve aile.
“NEDEN BUNLAR BANA
OLUYOR” BEN BUNLARI HAK EDECEK NE YAPTIM?”
Evren sizin duygusal dünyanızın tadına bakıyor, kokusunu
alıyor ve size O KOKUYA ait en uygun gerçekliği yaratıyor..
Enerjiniz düşmeye başladıkça kendinize acıdıkça yaydığınız
koku ve tad hangi doğrultuda olursa evrende sizin bu durumunuza uygun olayları
verir..
EVREN HER İSTEDİĞİNİZİ GERÇEKLEŞTİRMEK ZORUNDA.. Ona verilen
görev bu.. Her yayına uygun gerçekliği bize yaşatmak evrenin işi..
Bir konu hakkında son derece pozitif, ama aynı anda bir
diğer konu hakkında son derece negatif olabilirsiniz. Evren pozitif olduğunuz
konuyla ilgili, pozitif gerçeklik, negatif olduğunuz konuyla ilgili negatif
gerçeklik yaratacaktır..
Hayat-mükemmel
Kariyer- Mükemmel
İlişki- Mükemmel
Para- Mükemmel
Arkadaşlar- Mükemmel
Keyif- Mükemmel
Ev- Mükemmel
Giyim- Mükemmel
Trafik – Rezalet
Duygularınızı dinleyin, enerjinizi gözleyin. Hayatın işlevi,
evrenin işleyişi çok küçük detaylarda kendini sürekli tekrarlıyor. NET OLUN.
Düşüncelerde net olduğunuzu önce siz bilin Evren servis yaptığında da
bozulmayın.
ANAHTAR KELİME:
KENDİNİZİ İYİ HİSSETMEK……
Evren size, çocuklukta aldığınız kararlara uygun bir
gerçeklik hazırlıyor. Ve aldığınız kararların sonuçlarını yaşayacaksınız..
Mesela “erkek ilgi göstermez” mantığınız varsa hep aynı
erkeği hayatınıza çekeceksiniz…
ÇÖZÜM: GÜLÜMSE,
ODAKLAN, DEĞİŞTİR
O kişi olabilmek, siz önce o kişi olun, bakın o gerçeklik ne
kadar çabuk sizin hayatınızın parçası oluveriyor..
DEĞİŞTİRMEK İÇİN
UYGULANACAK ADIMLAR:
1.ADIM: GÜLÜMSE
İçinde bulunduğunuz duruma gülümseyebilmeniz lazım.
Gülümseyebilmenin gerçek anlamı, içinde bulunduğunuz durumla barışık olmanız
demektir. Ve hemen egzersizlerden birini seçip yapın hem de hemen… Ego ile
konuşma, Çatallama, meditasyon…
2.ADIM: ODAKLAN
Ne yöne gitmek istediğinizi evrene açık ve net bir şekilde
söylemeniz gerek. Ve söylediğiniz, yazdığınız her şey pozitif olmalı…
3.ADIM: DEĞİŞTİR
PARA
Kendinizle ilgili parasal konulara bir değer biçiyorsanız
onu koruyun. Bu işi kaçırırsam başka yerden para gelmeyeceğinden korkuyorum. O
yüzden fiyatımı değerimi fiyatımı düşürüyorum.
Bir iş almıştım aradılar çok istemişsin diye.. Benim değerim
bu beni kullanmak istiyorlarsa parasını ödeyecekler. Buradan gelmezse, başka
yerden mutlaka gelir bu para. Çünkü ben şu an 4000 dolarlık iş işi kendime
çekebilecek frekanstan yayın yapıyorum demek ki. İyi alamadım. Başkasına
yaptırdılar. Hiç önemli değil. Aynı dönemde onun gibi kaç tane iş yaptım bir
bilsenizJ)
1. Çocuklukta
alınan kararlar: para geldiği gibi gider, para çok zor kazanılır, az param
olsun fark etmez, para önemli değil,v.s…….
2. Evren
size, aldığınız kararlara uygun bir gerçeklik hazırladı.
3. Aldığınız
kararların sonuçlarını yaşayacaksınız.
4. Seçim
anı. Hayatınıza tekrar para geldiğinde, bir seçim anına girmiş olacaksınız.
İşte bu noktada eğer isterseniz, yıllardır inde olduğunuz kısırdöngüden
kurtulabilir ya da yine aynı noktada seçim yapabilirsiniz. Para kullanılması
gereken yerleri ya tekrar seçersiniz, yada daha önce parayla ilgili
yapmadığınız bir şey yaparsınız.
ÇÖZÜM: GÜLÜMSE,
ODAKLAN, DEĞİŞTİRJ)
Para sıkıntısı
çeken ben Bolluk
içinde yaşayan ben
Para denince içime fenalıklar geliyor Para denince aklıma birikim geliyor
Sürekli borç içindeyim Borcum
yok.
Ay sonları bir türlü gelmiyor Ay sonu gelince rahat rahat
biriktiriyorum.
Kredi katımı nasıl kapatacağım bilmiyorum KK günü geldiğinde tamamen
kapatıyorum
ADIM 1. GÜLÜMSE
Her ne durumda olursanız olun banka veya kredi kartı ekstrenizde
derse desin, Her an gülümseyecek bir şey bulabilirsiniz. Yeter ki bakmayı
bilin. Mutlaka gülümseyecek bir yanını bulun.
ADIM 2. ODAKLAN
Ne yöne gitmek istediğinizi evrene açık ve net bir şekilde
söylemeniz gerek. Para konusunda her ne durumda iseniz şu an içinde
bulunduğunuz duruma gülümsedikten sonra istediğiniz gerçekliğe odaklanın. Para
biriktiriyorum, her gün beni rahat ettirecek kadar paraya sahibim..
ADIM 3. DEĞİŞTİR
Eğer hiçbir şey olmuyorsa, para durumunuzda hala 10 TL lik
bir değişim bile yoksa bilin ki, birinci ya da ikinci adımda bir şeyleri
geçiştiriyorsunuz, yani kendinizi kandırıyorsunuz demektir.
ALTIN KURAL:
Para sorununuz hangi şekilde olursa olsun, İlk yapmanız
gereken GELİRİNİZİ GİDERİNİZDEN daha yukarıda tutmak ya da bir diye değişle
GİDERİNİZİ GELİRİNİZİN altına indirmek, ay sonunda pozitife kalmak. Ay sonunda,
biriktirdiğiniz 10 tl. bile olsa, o sizi pozitife taşıyacak ilk adımdır.
KARİYER VE BÜYÜK
ADIMLAR OLAYINI MASAYA YATIRALIM….
Kariyerim bir türlü istediğim yerde değil ne yapsam, ne
etsem, istediğim gibi olmuyor. Gelin büyük düşünmek hangi noktada birdenbire
ego oyunu haline gelebiliyor inceleyelim.
Kısacası her A noktasından, her B noktasına giderken belirli
bir süre geçecek. Bu süre 5 dakika, beş gün hafta ay yada yıl olabilir. Süreyi uzatıp
kısaltacak olan sizin odağınız. İşte burada EGO işin içine giriyor.
Kitap yazmaya karar verdiğiniz.
Büyük düşünen biriyse “Ne olursa olsun ben bu işi becerebilirim” der ve yola
çıkar. Olduğunuz yere A, yani kitap yazmaya başlamak ve olmak istediğiniz yere
B, kitabı bitirmek diyelim. İki hafta sonra bir bakar ki henüz sadece beş sayfa
yazmış. İşte ego için inanılmaz güzel bir fırsat, oyun başlıyor, iki haftada
sadece beş sayfa yazabilmiş olmanın getirdiği bir matematik hesap başlar. Şu
anda negatife doğru kaymaya başladınız bile. Ego sizi eski kutunuzda, KİTAP
YAZMAMIŞ biri olma kutunuzda tutmaya çalışıyor. Hemen ardından, geçen hafta
niye yazamadığınızla ilgili mazeretler bulmaya başlayacaksınız. Evi topladım,
misafir geldi vs. Yahu sen bunu
yazıyorsun, ama kim basacak ki diyeceksini. İşte ego sizi kıskıvrak yakaladı.
Daha kitabı yazmadan, birden bire kocaman bir adım attınız ve bittikten sonra
neler olacağını düşünmeye başladınız, hem de negatif olarak. Gittikçe B
noktasını uzağa taşıyorsunuz.
B noktasını o kadar uzağa ittiniz ki, artık A ile B
arasındaki fark sizi heyecanlandırmıyor sadece üzüyor, acı veriyor çünkü B
noktası artık orada bir köy var uzakta kadar uzak sizden. Ben kitap yazarken
sadece kitabı bitir yeter konumuna endekslendim. Gerisini kitap bitince
düşünürüm dedim. Esra sürekli yardım istiyordu bende kitabı yazmak gerekli
diyordum sonunda direnmekten vazgeçtim ve oluruna bıraktım. Yardıma gittim ve
tesadüfen orada tanıştığım insanlar bu kitabımı basan kişiler olduJ)
Büyük düşündüm ama hep küçük adımları hedef olarak koydum…HAYATINIZDAN
HERŞEYİYLE KEYİF ALIN.. Odağınızda her zaman yaptığınız her şeyden keyif almak
olsun.
KENDİNE
GÜVENSİZLİK
Kendine güvensizlik dediğimiz şeyin altında gerçekten yatan
duygu, ben hak etmiyorum dur.
Denemek diye bir şey yoktur. Hiçbir zamanda olmadı.. bir
şeyi ya yaparsınız yada yapmazsınız.
Deniyorum olmuyor – Yapmıyorum…
Deniyorum olmuyor – Yapmayı istemiyorum….
Eğer cümlelerinizde sık sık bir şey tekrarlıyorsanız, bu
sizin kendinizi ikna etmeye çalıştığınızı gösterir.
Uzun yıllar garsonluk yaptım ama soranlara oyuncuyum
diyorum.. ödül bile aldım yazısı şurada çıktı.. Sormadılar kiJ)
Ama ben kendimi ispatlamak zorunda hissediyorum.. Neden? Çünkü kendime olan
güvenim yerlerde sürünüyor….
Sonunda “Susma yöntemi”ni uygulamaya başladım.. Bu içinize
atmak ile aynı şey değil aman dikkat edin. Aslında “Susma yöntemi”ne daha uzun
bir isim vermek gerekirse, “Konuşmadan önce, söylemek üzere olduğunuz cümleyi,
neden söyleme ihtiyacı duyduğunuzu iyice anlamak” diyebiliriz.
ALTIN KURAL:
EĞER HERKESİN SİZİ SEVMESİNİ VE ONAYLAMASINI BEKLERSENİZ
ÖMRÜNÜZ YETMEZJ)
SİZ KENDİNİ ÇOK ÇOK SEVİN YETERJ)
MUTLULUK bir seçimdir..
TATMİN dışsal olayların bize getirileridir.. arkadaşım bana
şunu almış çok mutluyum…(tatminliyim)
YALAN SÖYLEMEK:
Yalan korku ile yüzleşmeme durumudur. Buda sizin evrene
güvenmediğinizin göstergesidir. Yalan aslında sizin kendinizi inkar etmeniz
durumudur.
Şimdi siz bana söyleyin. En başından beri bahsettiğimiz
çekim yasasına göre: siz yalan söyleyerek bazı durumlardan kurtuluyorsanız, ne
tarz insanları hayatınıza çekeceksiniz? Aynen öyle size yalan söyleyen
insanları çekeceksiniz. Hemen tekrarlayalım. Çekim Yasası iki türlü çalışır:
hem istediklerimizi hemde istemediklerimizi kendimize çekeriz.
Ben doğruyu söylemeye devam ettikçe, korkularımın yok
olmaya, korkularım yok oldukça, evrene gönderdiğim sinyaller değişmeye,
sinyaller değiştikçe hayatımda yarattıklarım farklılık göstermeye başladı.
Ben size “doğruyu söylerseniz evren sizi ödüllendirir, çünkü
yalan günahtır” gibi bir şey
söylemiyorum. Sadece doğruyu söylerken nasıl büyük bir güce sahip olduğunuzu ve
“evrenin buna kayıtsız kalamayacağını” anlamanızı istiyorum. Kendinize şu
soruyu sorun ve yalan söylemeden önce cevabını kendinize verin “Neden şu an
alan söyleme ihtiyacı duyuyorum?”
BAŞKALARINA YARDIM
ETMEK
“Sorulmadan yapılan her yardım, eleştiridir”……
Eğer birisi size bir konu hakkında fikrinizi soyduysa
makaraları boşaltın istediğini söyleyin…
KIYAS YAPMAK
Kıyaslama yaptığınız an egonun kontrolü tamamen ele geçirmiş
olduğunu bilin.
ALTIN KURAL:
Ancak ve ancak kendinizde eksikliğini duyduğunuz bir konuda
kıyaslama yapmaya başlarsınız. Kendinize gerçekten güvendiğiniz, sonuçlarından
tatmin olduğunuz hiçbir konuda kıyaslama yapma ihtiyacınız olmaz.
-Ne falanca marka arabamı almış. Çalıp çırpmıştır mutlaka
- Okadar çalışıyorum hep iyi notları ayşe alıyor yaaa
SİNİRLENMEK –
ÇEMKİRMEK
Sinir ve öfke korkunun şekil değiştirmiş halidir.
Siz sinirlendiğinizde ayı testi kendinize yapın. Şu an acaba
neden korkuyorum ve sinirlendim…?? Sizin ya da karşınızdakinin sinirinin
nereden geldiğini anlayın. Ona göre seçim yapın. Sonra ister bağırın çağırın,
ister durum değerlendirmesi yapın.
EGZERSİZLER
Egzersizlerin tek amacı sizin enerjinizi olaildiğince
pozitife yakın tutmanıza yardım etmek, hepsi bu.
1- ŞÜKRETME EGZERSİZİ:
- O anda içinde bulunduğunuz durumda neyden keyif alıyor ve
hissediyorsanız ona şükredin.. Hissettiğiniz konumda olmak çok önemli.
-
Sanki olmuş gibi, şükretmeye başlamak. Yeni bir ev
aldığım için şükrediyorumJ))
-
Şükrederken akşamda yarın sabah için niyetlerinizi
koyun. Yani gününüzün nasıl geçmesini istediğinizi evrene dikte ettirin. Tabiî
ki duygusal kısmını. Şunu şunu hissetmek istiyorum gibi…
-
Örn.gelirimi %10 oranında arttırdığım için
şükrediyorum.
-
Parayı kolayca hayatıma çekebildiğim için şükrediyorum
vs.
Kurduğunuz cümlelerden keyif
alın. Eğer keyif alamıyorsanız cümleler üzerinde oynama yapın.
3- ÇATALLAMA
EGZERSİZİ:
Kafanız bir konuya takıldığı an, aklınızdan bir sürü negatif
düşünce geçmeye başlar. Ego iş başında. Geri dönün ve aynı şeyi tekrar
düşünmeye başlayın. Bu sefer çatallama yaparak.
-
Şimdi nerede acaba?Kaç saattir aramıyor..
Şimdi geri dönün ve çatallamaya
başlayın:
-Şimdi nerede?
Şu an nerede olduğunu biliyor
olmam aslında hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Bana yalan bile söyleyebilir. O
zaman şu an nede gibi şeye takılmam egonun oyunu.
-Kaç saattir aramıyor….
Arayabilecek gibi olsa, mutlaka
arardı. Hem beni her dakika arayacak diye bir kural yok. Belki arkadaşları ile
bir yerde çok iyi vakit geçiriyor. Niye şimdi durup dururken arasın ki zaten şu
saatte ararım diye de söz vermedi.. O zaman şimdi bunu düşünmem gerçekten konu
dışı.
3- EGO İLE KONUŞMA EGZERSİZİ…..
Kendinizi kötü hissettiğiniz bir anda yalnız kalabileceğiniz
bir yere çekilin.. ve orada egonuzda konuşun.. Ego sizin çocukluğunuzdur.. Son
derece sevgi dolu, ama patronun artık kim olduğunu dikte eder bir tavırda olun.
-
Bak bir tanem. Sen uzun yıllar önce olmuş bir olayın
etkisi altındasın. Ben artık çok farklı bir insanım. Kendime güvenmek için
elimde o kadar çok sebep var ki. Seni çok iyi anlıyorum ve sana hak da
veriyorum. Ben kendime güveniyorum. Gel sende bana katıl. Üzülmeye hiç gerek
yok ben çok huzurlu bir hayat yaşıyorum.
-
Sevgi dolu, sevecen, yumuşak, ama otoriter bir tavır
içinde olmanız bu egzersizi başarmanız için altın kuraldır.
4- İŞLERİ ASISTANINIZA YÜKLEME EGZERSİZİ….
Diyelim olmasını istediğiniz bir hayaliniz var. İlişki, iş,
para, öğrenmek istediğiniz bir şey. Her ne ise, ama şu anki imkanlarınızla
nasıl altından kalkacağınızı bilmiyorsunuz. Bir şekilde kendinizi KISITLANMIŞ
hissediyorsunuz. Hemen işlerin bir kısmını asistanınıza, Evrene yükleyin.
İnternet sitesi kurmaya karar verdim. Ama ortada hiçbir şey
üyede dahil yok. Tamam dedim bazı işleri asistanım evrene yüklemenin tam
zamanı. Önce boş bir kağıt alıyorsunuz elinize ve kocaman bir piramit
çiziyorsunuz. Tam ortadan eşit bir şekilde ikiye bölüyorsunuz. Üst kısmına
hedefinizin, gerçekleşmesini istediğinizin, ne olduğunu koyun. Piramidin
tabanının altına, bu konuyla ilgili ne istediğinizi yazın. Sağ tarafa, kendi
yapabileceklerinizi yazıyorsunuz. Sol tarafa ise asistanınızın, yani evrenin
halletmesini istediğiniz işleri koyun.
ASİSTAN PİRAMİDİ
Gördüğünüz gibi, benim kolayca yapabileceğim işleri kendi
tarafıma koydum. Tıkandığımı hissettiğim kısımları ise evrenin tarafına attım.
İşi ne? HalletsinJ)
Nasıl olacağı, benim değil evrenin problemi. Evrene neyin nasıl olmasını
gerektiğini söylemeyi çok uzun zaman önce bıraktım. Size de bırakmanızı tavsiye
ederim
5- YARATIM PANOSU
EGZERSİZİ…….
Ana prensip şu: Beyin için, sizin gördüğünüz imajlarla,
kafanızda canlandırdığınız imajlar aslında aynı etkiyi yaratıyor. Yani beyin,
aradaki farkı anlamıyor.
Beyninize hali hazırda olmuş gibi yutturabilirsiniz. Beyin
bir kere inandığında, ego da bundan etkilenecek, böylece sizin yaratımınız çok
daha kullanışlı hale gelecektir. Size hayallerinizi hatırlatan resimleri
kopyalayın. Resimler kesin, kendi kafanızı koyun.. İstediğim şeyler, satın
alınabilecek objelerse, mutlaka resimlerini keser ve yapıştırırım. Altına büyük
harflerle, YENİ ARABAM, YENİ TELEFONUM,
YENİ BİLGİSAYARIM gibi yazılar koyarım. Başarıysa o konuyla ilgili gazete dergi
yazılarını bulup diğer ismi çıkartıp kendi ismimi yazarımJ))
6- ODAK DEĞİŞTİRME
EGZERSİZİ……
Ego sizi ele geçirdiğinde o egzersizi denediniz bu egzersizi
denedin yok hiçbir şey sizin kendini iyi hissetmenize yaramıyor. Her şeyi bir
kenara bırakın. Bu seferlikte böyle oldu, deyin ve gidip çok kel alaka başka
bir şeyle zaman geçirin. Bir süreliğine ego sizden uzaklaşacaktır. Ve şimdi
keyfini çıkar bir zaman sonra sen gününü göreceksin diyerek uykuya dalacaktır..
Ve en kısa zamanda güm diye tekrar karşınıza çıkacaktır. O zamanlar da sadece
şunu hatırlayın: Kişisel gelişim, kilo vermek gibi bir şeydir. Spor salonuna
gidip, iyi bir antrenman yapıp, taze sıkılmış bir portakal suyu içmek, elbette
son derece faydalı, ama o kadarla kalmıyor. İstediğiniz kolaya ulaşana kadar,
her gün tekrar etmeniz lazım..
ÇOK İŞİNEZE YARAMASI VE İSTEDİĞİNİZ HERŞEYE SAHİP OLMAZIN
DİLE İLE…MUTLU…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder